23 Ocak 2012 Pazartesi

Yargısız Adalet Adaletsiz Hukuk 19. ADALET VE DEMOKRASİ HAFTASI BAŞLIYOR


Yargısız Adalet Adaletsiz Hukuk

19. ADALET VE DEMOKRASİ HAFTASI BAŞLIYOR 

24 - 31 OCAK 2012

Bu yıl on dokuzuncusunu gerçekleştirdiğimiz Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı önderliğinde ve 50’den fazla sivil toplum örgütünün katkılarıyla hazırlanan “Adalet ve Demokrasi Haftası” başlıyor.  

Uğur Mumcu’nun öldürüldüğü 24 Ocak ile Muammer Aksoy’un öldürüldüğü 31 Ocak tarihleri arasında gerçekleştirdiğimiz etkinliklerde Atatürkçülüğün tam bağımsızlık ilke ve inancıyla, her türlü gerici, baskıcı ve sömürücü güce karşı koyacağımızı; ülkemizde yaşanan faili meçhul cinayetler, haksızlıklar, yolsuzluklar karşısında suskun kalmayacağımızı ve aydınlarımızı unutmayacağımızı bir kez daha dile getireceğiz.

19. Adalet ve Demokrasi Haftası’nın ana başlığını “Yargısız Adalet Adaletsiz Hukuk” olarak belirledik. 

Akademisyenlerin, sanatçıların, gazetecilerin, düşünürlerin katılımlarıyla paneller, sergiler, söyleşiler, konferanslar, belgesel film gösterimleri ve müzik dinletileri ile geçecek hafta 24 Ocak 2012 Salı günüUğur Mumcu’nun evinin önünde saat 12:00’de toplanmamızla başlayacak.

Tüm dostlarımızı bekliyoruz...




Haftanın Programı

19. ADALET VE DEMOKRASİ HAFTASI
24-31 OCAK 2012
YARGISIZ ADALET ADALETSİZ HUKUK

7 Ocak 2012 Cumartesi

Ben yanmasam sen yanmasan biz yanmasak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa


KEREM GİBİ




Hava kurşun gibi ağır!!
Bağır
        bağır
                bağır
                        bağırıyorum.
Koşun
         kurşun
                erit-
                    -meğe
                            çağırıyorum...
O diyor ki bana:
— Sen kendi sesinle kül olursun ey!
                                                Kerem
                                                     gibi
                                                          yana
                                                                yana...
«Deeeert
             çok,
                 hemdert
                         yok»
Yürek-
        -lerin
kulak-
        -ları
              sağır...
Hava kurşun gibi ağır...
Ben diyorum ki ona:
— Kül olayım
                   Kerem
                        gibi
                              yana
                                    yana.
Ben yanmasam
                  sen yanmasan
                             biz yanmasak,
                             nasıl
                                   çıkar
                                          karan-
                                                  -lıklar
                                                      aydın-
                                                              -lığa..
Hava toprak gibi gebe.
Hava kurşun gibi ağır.
Bağır
        bağır
                bağır
                        bağırıyorum.
Koşun
         kurşun
                 erit-
                     -meğe
                             çağırıyorum.....

                                                                                1930 Mayıs Nazım Hikmet Ran

Şimdi bakın çevrenize. çevrenizde ses çıkartacak kimse kaldı mı


Naziler önce komünistleri tutukladılar;

Komünist değilim diye ses çıkarmadım.

Sonra Yahudileri tutukladılar,
Yahudi değilim dedim, sesimi çıkarmadım.

Sosyal demokratları tutukladılar,
Savunmak bana mı kaldı dedim,
sesimi çıkarmadım.

Sıra bana geldiğinde; Etrafta tutuklanmama ses çıkaracak kimse kalmamıştı

***

Şimdi bakın çevrenize. çevrenizde ses çıkartacak kimse kaldı mı ?
Umarım sıra size gelmez..



Bertolt Brecht





Yazar - Yönetmen


Asıl adı Eugen Bertolt Brecht (Doğum, 10 Şubat 1898 Augsburg - Ölüm, 14 Ağustos 1956 Berlin ADC) şair, oyun yazarı, tiyatro yönetmeni ve kuramcısıdır. Başarılı oyunlarından başka kuramsal yazıları ve uygulamada getirdiği yeniliklerle de 20. yy tiyatrosuna yön vermiş öncülerdendir. 


6 Ocak 2012 Cuma

Atatürk ün Bursa Nutku



 Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, “Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır” demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
   Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç, “Polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir” diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek, “demek adalet örgütünü de düzeltmek, yönetim biçimine göre düzenlemek gerek”
  Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. Diyecek ki, “ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir.”
 İşte benim anladığım Türk Genci ve Türk Gençliği!”

Mustafa Kemal ATATÜRK
5 Şubat 1933 Bursa

İLKER BAŞBUĞ'DAN ADLİYE ÇIKIŞINDA AÇIKLAMA

Adliyeden çıkarılan Başbuğ, gazetecilerin soruları üzerine şunları söyledi; “T.C’nin 26. Genelkurmay Başkanı ‘terör örgütü kurmak ve yönetmek suçlamasıyla tutuklanmıştır. Takdir yüce Türk milletinindir"


http://webtv.hurriyet.com.tr/2/26609/0/1/ilker-basbug-dan-adliye-cikisinda-aciklama.aspx

Cumhuriyet tarihinde bir ilk: İlker Başbuğ 'a tutuklama



Cumhuriyet tarihinde bir ilk:


Başbuğ'a tutuklama

(sarı öküz hikayesi 


http://www.isikerol.blogspot.com/p/sar-okuz-


oykusu.html )


Teğmenlerin telefonlarına sehven sahte telefon


numaraları yüklendiğinde, 


Albaylar, Generaller tutuklandığında sesini 


çıkartmayanlar, 


Bu ülkenin ORDUsu itibarsızlaştırılması sürecinde sesini çıkartmayanlar, 


SIRA KİMDE ???
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...